NON GMO Label
Belgelendirme
İletişim
- Mahmutbey Mahallesi
- Dilmenler Cd, No: 2
- Bağcılar, 34218
- İstanbul, Türkiye
- +90 212 702 40 00
- [email protected]
Her Hakkı Saklıdır. © 2021 NON-GMO Gıda Kontrol ve Sertifikasyon Konseyi
Bugün için sadece on civarında GDO’lu ürün yetiştirilmektedir. Bunlar mısır, soya fasulyesi, pamuk, kanola, yonca, şeker pancarı, papaya, patates, elma ve belli kabak çeşitleridir. Geleneksel tarımsal faaliyetlerde bazı haşerelerin meyva ve sebzelere zarar verdiği bilinen bir gerçektir. Çoğu zaman bu böcekler ciddi kayıplara neden olmaktadır. Bitki bilimcileri tarafından, örneğin mısıra zarar veren böcekler için toksik olan ve doğal olarak oluşan bir toprak bakterisi tespit edilmiştir. Daha sonra bu bakteriden seçilen bir gen mısırın DNA’sına yerleştirilmiştir. Bu aktarılan yeni genle yetiştirilen mısır bitkisi, böceklere karşı daha dirençli hale gelmiştir. Böyle olunca hem mısır böcek istilalarına karşı korunmuş olmakta hem de ürün yetişitirilirken birden fazla kimyasal madde kullanılmamış olmaktadır. Artık bitki bu böceklerle kendisi savaşmaktadır. GDO’lu tohum kullanmayan organik mısır çiftçileri, böceklerle mücadelesini aynı bakterilerin kullanıldığı ilaçlarla yapmaktadır. Yani sonuç aynı olmakla birlikte, çiftçilik yöntemleri farklı olmaktadır.
Benzer şekilde geleneksel soya fasulyesi üretiminde yabani otları öldürmek için kullanılan bir kimyasal yerine, soya fasulyesinin DNA’sına bir gen aktarılarak bu mücadeleyi bitkinin kendisinin yapması sağlanmıştır. Böylece geleneksel üretimde kullanılan herbisit miktarı büyük ölçüde düşmüştür. Her iki durumda da pestisitler ve herbisitler gibi kimyasalların daha az kullanılması tarlalarda daha az hareket, daha az toprak erozyonu ve daha az yakıt kullanımı anlamına gelmektedir. Yani GDO’lu üretim toprak için de faydalı olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi ve Ulusal Bilimler Akademisi gibi köklü kuruluşlar, genetiği değiştirilmiş ürünlerden türetilmiş içeriklerin güvenli olduğunu kabul etmektedir. Bu ürünler geleneksel yöntemlerle yetiştirilen ürünlerden farklı görülmemektedir. Yine de bazı insanlar GDO’lu ürünlerden ve bileşiklerden kaçınmak istemektedir. Bu, doğal olarak bu kişilerin kendi tercihleridir. NON GMO sertifikasyon programı bu düşüncede olan insanlara hizmet etmektedir. Bu program, güvenilir, doğrulanmış ve genel kabul görmüş kriterlere dayanarak ürünleri değerlendirmektedir.
Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır.
Hemen Başvur