Tohum ve Vejetatif Üreme Malzemeleri

Bitkilerin esas itibariyle iki üreme yöntemi bulunmaktadır: tohumlar ile ya da vejetatif doku aracılığı ile. Bunların her ikisi de doğadaki canlı bitkilerde meydana gelmektedir. Doğada bazı bitkiler genelde vejetatif olarak ürerken, bazı bitkiler neredeyse tamamen tohumlu üremeye dayanmaktadır. Bitki yetiştiricilerinin ürün geliştirme programına uyması için tohum ve vejetatif üremeyi manipüle edebilmesi beklenmektedir.

Tohum ve Vejetatif Üreme Malzemeleri

Genetik olarak bu iki üreme yolu farklı olmaktadır. Tohumlar, tohumların toplandığı yerden (dişi özelliklerden) ve polene katkıda bulunan (erkek özelliklerden) genler içermektedir. Bitkisel malzeme, tohumların toplandığı ana bitki ile genetik olarak aynıdır. Bir ürün yetiştirme programında vejetatif yayılmanın (bitkisel yayılmanın) dört ana kullanım şekli bulunmaktadır: klonal tohum bahçelerinin kurulması, klonal bankaların kurulması, özel yetiştirme malzemelerinin çoğaltılması ya da seçilmiş malzemelerin toplu yayılımı.

Botanik çalışmalarında melez bitki, farklı çeşitlerden, kültürlerden, türlerden veya cinslerden oluşan iki bitkinin yavrularıdır. Melezleme, iki farklı bitkinin arzu edilen özelliklerini yavrularında birleştirmeye izin vermektedir. Arzu edilen bir melez bitkinin çoğaltılması için, kesim, bölme, aşılama, katmanlama veya doku kültürü kullanılarak vejetatif çoğaltma sağlanmakta ve aynı istenen özelliklere sahip bitkiye genetik olarak özdeş yavrular üretilmektedir.

Melez bitkiler, insanlar tarafından uzun süredir kullanılan yetiştirme tekniklerinden biridir, ancak genetiği değiştirilmiş organizmalar, bir bitkinin genetik materyaline belli istenen genleri ilave ederek laboratuvar ortamında yaratılan bir yeniliktir. Bu arzu edilen genler, bitkilere asla doğal yollardan geçmeyecek çok farklı organizmalardan bile gelebilir.

Bugün için mısır, soya fasulyesi, papaya, kanola, pamuk, şeker pancarı, yaz kabağı, elma ve patates gibi bitkilerin genleri ile oynanmakta ve ağırlıklı olarak bu bitklilerin zararlı böceklere ve zararlı otlara karşı dirençlerini yükseltmek için gen transferi yapılmaktadır. NON GMO etiketleme programı çerçevesinde, gıda maddeleri içeriğinde GDO’lu ürün ve bileşiklerinin bulunmadığını belirlemeye yönelik kriterler belirlenmekte ve belgelendirme çalışmaları yapılmaktadır.

Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır.