Özellikle vegan ve vejetaryen beslenen kişiler için geliştirilen ve bitkisel proteinlerle hazırlanan gıdalar, farklı çeşitleri ile farklı lezzetler sunmaktadır. Bu tür bitkisel ürünleri sadece vegan ve vejetaryenler değil, beslenmelerinde her zaman et tüketmek istemeyen kişiler de, ete alternatif olarak tercih etmektedir. Çünkü insanlar artık sağlıklarını ve tüketilen gıdanın etik yönünü daha fazla düşünmekte ve buna göre tercihlerini değiştirmektedir.

Et yemek istemeyen veya bazı durumlarda ete alternatif arayan kişilere hitap eden bitkisel gıdalar, ülkemizde de gelişen bir ürün haline gelmiştir. Bu ürünlerde protein miktarı ete göre oldukça yüksektir ve köfte, şinitzel, döner ve sote türleri ile tüketicilere sunulmaktadır. Buradaki problem, giderek daha yaygınlaşan GDO dünyasının bu tür ürünlere de bir noktadan girmesidir. Üretici firmalar tamamen GDO’suz ve hayvansal madde, koruyucu madde ve katkı maddesi kullanılmadan hazırlandığını iddia etselerde tüketicilerin özellikle GDO konusunda kafaları karışıktır.

GDO dünyasının dört büyükleri olarak kabul edilen mısır, soya yağı, pamuk tohumu ve kanola yağı, kaçınılmaz olarak GDO içermektedir ve birçok alternatif et ürünleri genetiği değiştirilmiş ürünlerle işlenmektedir. Bu nedenle bu tür ürünlerin içeriği incelenirken başta soya olmak üzere bu dört büyüklere özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir.

Alternatif et, dünya genelinde giderek büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Çeşitli raporlarda, alternatif et sektörünün kısa sürede 100 milyar doların üzerine çıkacağı tahmin edilmektedir. Firmalar tüketicilerin beslenme alışkanlıklarını ve tutumlarını yakından takip etmektedir ve hayvansal gıdaların yerini alan alternatif et ürünleri geliştirmeye başlamıştır. Laboratuvar ortamında geliştirilen bitki bazlı etler, teknolojik bir ürün olarak görülmektedir ve hızla yaygınlaşmaktadır. Öncelikle vegan ve vejetaryenleri hedef seçen bu üretim, bugün bütün tüketicileri içine almaktadır.

Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere sertifikasyon çalışmaları arasında alternatif et ürünleri için NON GMO belgesi verilmektedir.