NON GMO Label
Belgelendirme
İletişim
- Mahmutbey Mahallesi
- Dilmenler Cd, No: 2
- Bağcılar, 34218
- İstanbul, Türkiye
- +90 212 702 40 00
- [email protected]
Her Hakkı Saklıdır. © 2021 NON-GMO Gıda Kontrol ve Sertifikasyon Konseyi
Gıda üretimi ve beslenme uygulamalarında yaşanan gelişmeler, bunların bebek ve çocuk sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini anlamaktan daha hızlı olmaktadır. Genel olarak bilim adamları, gıdaları, besleyici değeri ve sindirilebilirliği, metabolizma üzerindeki etkisi ve büyümeyi teşvik eden özellikleri açısından incelemektedir.
Biyoteknolojik çalışmalar, gıda bilimi ve hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yanı sıra küresel ölçekte çocukların beslenmesini de kapsayacak şekilde genişlemektedir. Biyomühendislik bitkileri, yani genetiği değiştirilmiş veya transgenik bitkiler, öncelikle ürün verimini arttırmak ve gıda tedarikini rahatlatmak için geliştirilmiştir. Bu tür transgenik bitkiler artık dünya çapında yaygındır ve birçok işlenmiş gıda ürününde rastlanmaktadır. Bitkilerin bu şekilde genetik değişikliğe uğraması, önemli ölçüde korku, tartışma ve kafa karışıklığı yaratmaktadır. Kısaca GDO, genetiği değiştirilmiş organizmalar kısaltmasıdır ve esasen doğal olarak oluşmayan, genetik yapısı bir şekilde değiştirilmiş gıdaları ifade etmektedir. Bu tür biyoteknoloji çalışmaları, bitkileri hastalıklara ve böceklere karşı daha dirençli hale getirmek, gıda israfını önlemek için raf ömrünü uzatmak ve ürünleri daha sağlıklı hale getirmek için yapılmaktadır. Bugün ABD’deki işlenmiş gıdaların tahmini olarak yüzde 80’i GDO içermektedir.
Bugün için, GDO’ların insanlara ve bebeklere zarar verebileceği gerçeğini destekleyen çok fazla kanıt yoktur. Dünya Sağlık Örgütü de genetiği değiştirilmiş gıdaların güvenle tüketilebileceğini ifade etmektedir.
İşlenmiş gıdaların çoğu mısır veya soya bileşenleri içermektedir ve neredeyse tüm geleneksel süt ürünleri, genetiği değiştirilmiş mısır, soya fasulyesi veya kanola küspesi ile beslenen ineklerden alınan sütü kullanmaktadır. Bu bakımdan bebeklerin maruziyetini en aza indirmek için genetiği değiştirilmiş en riskli ürünlerden kaçınmak gerekir. Yine de tamamen GDO’suz olmak son derece zordur. Paketlenmiş yiyecekler dahil olmak üzere sadece organik gıdalar tüketilmediği sürece, GDO’lardan tamamen kaçınmak imkansızdır.
Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere sertifikasyon çalışmaları arasında bebek mamaları için NON GMO belgesi verilmektedir.
Hemen Başvur