İnsanlar GDO’lu gıdaların güvenli olup olmadığını bugün daha fazla sorgulamaktadır. Günümüzde sadece on tür GDO’lu ürün bulunmaktadır ve neredeyse 20 yıldan fazla bir süredir bu ürünleri ve bileşenleri tüketilmektedir. Yapılan araştırmalar büyük ölçüde bu gıdaları tüketmenin güvenli olduğunu kanıtlamaktadır. Esas itibariyle, genetiği değiştirilmiş organizmalar, hastalık direnci veya kuraklık toleransı gibi belli özellikleri elde etmek için bir bitkiye, başka bir organizmada var olan genleri aktaran biyoteknoloji yöntemleri ile yetiştirilmektedir. GDO’lu ürünlerin, yemek pişirmek için daha sağlıklı soya fasulyesi yağları, kesildikten sonra kararmayan elmalar ve morarmaya dirençli patatesler gibi faydaları da bulunmaktadır. Başka faydaları bu kadar belirgin olmasa da çiftçilerin daha sürdürülebilir şekilde ürün yetiştirmelerine yardımcı olmaktadır. Örneğin GDO’lu soya fasulyesinin 20 yıldır üretilmesi ile pestisit kullanımınının yüzde 37 oranında azaldığı hesaplanmıştır. Bu insan sağlığı kadar doğal çevrenin korunması açısınından önemli bir sonuçtur.

GDO’lu mısır ilk olarak 1990’lı yılların ortalarında, daha az böcek ilacı kullanılmasını sağlamak amacı ile ekilmiştir. Bugün, tarla mısırının yaklaşık yüzde 90’u GDO’ludur. Üretilen mısırın büyük bir kısmı işlenerek hayvanlar için yem olarak kullanılmaktadır. Ancak maket raflarında yer alan mısır şurubu ve mısır nişastası gibi birçok gıda GDO içermektedir. Çeşniler, yağlar, soslar ve sürülebilir gıdalar bunun en güzel örnekleridir. Paketlenmiş salata sosları muhtemelen GDO’lu ürünlerden elde edilen bir yağ içermektedir. Mayonezler de GDO içeren soya fasulyesi yağı ya da pamuk tohumu yağı karışımı içermektedir. Hazır çorbalar işlenmiş gıdalardır ve genelde risk altındaki bileşenlerden üretilmektedir. Benzer şekilde makarna sosları da ağırlıklı olarak GDO’lu pamuk tohumu yağı veya bitkisel yağlar içermektedir.

Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere sertifikasyon çalışmaları arasında çeşniler, yağlar, soslar ve sürülebilir gıdalar için NON GMO belgesi verilmektedir.