Herkes sağlıklı beslenmek ister, ancak hareket halindeyken yemek için sağlıklı, GDO’suz gıdalar bulmak kolay değildir. Marketteki ürünlerin çoğu, genetiği değiştirilmiş organizmalar içermektedir. Üretici firmaların iddialarının aksine birçok insan GDO’lu yiyeceklerden uzak durmaya ve ömür boyu sağlıklı bir yaşam sürmeye çabalamaktadır. Gerçekten de GDO’lu gıdaların insanlar üzerindeki etkilerine dair uzun süreli çalışmalar tamamlanmamıştır ve bu denenmemiş gıdalardan kaçınmaya çalışmak önemlidir. Bunu sağlamak için şirketlerin, gıda maddelerindeki GDO içerdiğini zorunlu etiketlemeleri gerekmektedir. Henüz bu yasal düzenlemeler çıkarılmamıştır. Yine gönüllü organizasyonlar olan NON FREE etiketleme programları, insanların doğru seçim yapmalarına yardımcı olmaya çalışmaktadır.

Bilinçli insanlar, temiz ve sağlıklı yiyecekler konusunda hassastır. Bunun için üretici firmaların sadece kaliteli organik malzemeler kullanmaları ve sürdürülebilir tarım yöntemleri uygulamaları gerekmektedir. Ve GDO’lu gıdalardan kaçınmaya özen göstermeleri gerekmektedir. Organik etiketler, genetiği değiştirilmiş organizmaların ürünlere dahil edilmesini özellikle yasaklamaktadır.

GDO uygulamalarına başlanırken, daha iyi beslenme ve daha yüksek ürün verimi amaçlanmıştır. Ancak gen ekleme ve biyoteknoloji (genetik mühendisliği), zaman içinde, ürünler üzerinde neredeyse tam tersi bir etkiye sahip olmuştur. Dev tarım şirketleri GDO’lu ürünlerini patent kanunu avantajı için kullanmışlardır ve herbisite dayanıklı tohumlar olmadan hasat yapmak için çalışan küçük çiftçileri kapanmaya zorlamışlardır.

Tıbbi ve bilimsel kanıtlar, genetik mühendisliği çalışmalarının vaatlerine rağmen, dünyadaki açlığı azaltmaya, beslenmeyi iyileştirmeye ve daha yüksek verim elde etmeye çare olunmadığını göstermektedir. Buna rağmen GDO’lar tüm dünyada gıda zincirlerine hakim durumdadır. Dünya çapında yetiştirilen tüm genetiği değiştirilmiş ürünlerin yüzde 80’inden fazlası, herbisit toleransı için tasarlanmıştır. Ancak toksik herbisitlerin kullanımı, GDO’ların piyasaya sürülmesinden bu yana beş kat artmıştır. GDO’lu ürünler ayrıca, giderek daha fazla zehirle öldürülebilen süper ot ve süper böceklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere sertifikasyon çalışmaları arasında atıştırmalık yiyecekler için NON GMO belgesi verilmektedir.