Genetiği değiştirilmiş organizmalar, bitkinin DNA yapısı değiştirilerek oluşturulmaktadır. Bu nedenle bir ürünün DNA’sını test ederek GDO’lu olup olmadığını belirlemek mümkündür. Bu testlerde gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR), standart olarak kabul edilen DNA tabanlı bir test yöntemidir. Protein bazlı GDO testleri de yapılmaktadır, örneğin Elisa testi gibi. Ancak bu testler tipik olarak PCR test yönteminden daha az hassastır ve işlenmiş gıdalar için uygun görülmemektedir.

GDO’ların varlığını taramak için kullanılan bir test yöntemi de geniş spektrumlu GDO testleridir. Bu testlerde GDO’ların tasarımı sırasında kullanılan DNA elementleri, genler veya yapılar test edilmektedir.

Etkinliğe özgü testler de belli genenetiği değiştirilmiş ürünleri tespit etmek için kullanılmaktadır. Bu testler, bir numunedeki spesifik GDO’nun niteliksel tanımlanmasına ve nicel analizine izin vermektedir.

Yukarıda sözü edilen PCR testi (gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu), özellikle işlenmiş gıdalar ve içerikler için kolay değildir. Çünkü PCR için bozulmamış, güçlendirilebilir DNA elde etmek çok daha zordur.

Doğrulama, GDO dışı iddiaların bütünlüğünü sağlamanın en kapsamlı yöntemidir. Bağımsız üçüncü taraf denetimleri yoluyla, gıda şirketleri tedarik zincirine, perakendeci firmalara ve tüketicilere, GDO içermeyen ürünlerin üretildiğine dair güvence sağlanmaktadır. Meyva ve sebzelerin GDO içermediğine yönelik doğrulama programları da bu şekilde uygulanmaktadır.

GDO’lu ürünleri etiketleme zorunluluğu henüz yok ama GDO’ların kullanımı oldukça yaygındır. İlk üretim çalışmaları başladıktan sonra GDO’lu üretim önemli ölçüde artmıştır. Dünyada soya fasulyesi, pamuk ve mısır ekim alanlarının yüzde 90’ından fazlası, genetiği değiştirilmiş ürünler yetiştirmek için kullanılmaktadır. Diğer popüler gıda ürünleri arasında şeker pancarı, yonca, kanola, papaya ve yaz kabağı bulunmaktadır. Daha yakın zamanlarda, kararmayan elma ve patatesler de üretilmeye başlanmıştır.

Kuruluşumuz sağlıklarına bilinçli olarak önem veren insanların yanında olmak ve onların ihtiyaç duyacağı gıda maddelerini seçmelerine yardımcı olmak amacı ile sorumluluk duygusu ile hareket etmekte ve üretici firmaların bu yöndeki çabalarını kanıtlamalarına destek olmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere sertifikasyon çalışmaları arasında meyva ve sebzeler için NON GMO belgesi verilmektedir.